21 GENÇ MİLLİ EVLADIMIZ
Bugün ara karne günü.. Ara Gurur Günü, Ara Hesap Günü... Bizim de Gurur Tablomuz, bir nevi karnemiz... Ölçülebilir bir şey... - 21 tane Genç Milli Evladımız... En az bir o kadar daha, hakkı olup ta çağrılmayan var...
Pazar, 25 Ocak 2015





Değerli Altınordulular ve futbolseverler merhaba,

Okullar 15 tatile girdiler. Tüm çocuklarımız yarı yıl karnelerini aldılar. Bu karneler ile çocuklarımızın eğitim becerileri ölçülmüş oldu.
Böylece hem aile, hem de çocuklarımız orta veya zayıf oldukları derslerini bilecekler ve bu derslere daha öncelik verecekler.

- Buradan çıkan sonuç nedir ?

- “Ölçemediğiniz hiçbir şeyi kontrol edemez, kontrol edemediğiniz hiçbir şeyi yönetemezsiniz.”

- Bu sözü kim söylemiş ?
- Dünyanın en ünlü Yönetim Bilimcisi Peter Drucker söylemiş.. Ben de ODTÜ’de bir kitabını ders olarak almıştım...
- Dersin adı; Management : Tasks, Responsibilities and Practices.
- Türkçesi > İşletme Yönetimi : Görevler, Sorumluluklar, Uygulamalar.

- 95 yıl yaşayan rahmetli Peter Baba’nın, işletmeci gençlere veya bu işe merakı olanlara tavsiye edeceğim bir kitabı var > Yönetim – Örnek Vakalar. 50 vaka incelemesi...
- İşletmecilik Türkiye’ye 1975’lerde girmeye başladı... Ama bu toprakların insanlarına pek uygun kuralları olmadığı için, ülkemizde yavaş ilerliyor !..
- Eee baba yani, henüz 40 yıl olmuş, bu topraklarda, “Dönüşüm” için 100 yıl gerek, ben de 60 yaşıma geldiğim şu sıralar artık iyice anladım :)

- Mesela İngiltere’de Cumhuriyetçiler ile Kraliyet yanlıları 1642 – 1651 yılları arasında savaşmışlar ve o tarihten itibaren kralların tek başına ülkeyi yönetme dönemleri sona ermiş..
- Fransa İhtilali 1789 – 1799 yılları arasında yaşanmış ve o tarihten sonra kralın, seçkinlerin monarşi yönetimleri sona ermiş...
- İngiltere ve Fransa’da 10 yıl süren bu sıkıntılı ara dönemler, bizde 1839’da Tanzimat Fermanı ile başlayıp, 1923’te Cumhuriyet'in kurulmasına kadar 84 yıl gibi uzun ve çok acılı bir dönem sürmüştür.

- Yönetimlerde standartlaşmak, yani hatayı en aza indirgemek, kaynakları verimli kullanmak için, en önemli kural ;

- “Yazdığını Yap, Yaptığını Yaz.“

- Aman Allahım, ne zordur bu toprakların insanları için kalem tutmak, tuşları tıkırdatmak :(
- Bu toprakların destanları bile yazılı değildir, sözlüdür... Her jenerasyon üzerine biraz ekleyerek, destanları günceller :):)

- Kardeşim, Evladım, Canım, Arkadaşım, Anam, Babam, yahu yazsana...
- Abi bunu bana yapmayacaktın, yıktın beni !..
- N’oldu Duranettin ?
- Yani sen bana güvenmiyon abi, bitirdin beni !..
- Hay Allah, yaa Duranettin, ben unuturum, o yüzden yaz diyom oolumm, sen benim bi tanemsin yaaa..

- ... devran böyle döner..
- Elin oğlu Mars’a ayak basacak olan insansız aracın şu saat, şu dakika, şu saniye, Mars’ın şu kraterine ineceğini dünyaya ilan eder..
- Biz ise burada birbirimize karakter bindirmekle uğraşırız !..
- Ne yapmak lazım ?
- Egolardan sıyrılmak lazım..

- Ama bugün ara karne günü..
- Ara Gurur Günü, Ara Hesap Günü...
- Bizim de Gurur Tablomuz, bir nevi karnemiz... Ölçülebilir bir şey...
- 21 tane Genç Milli Evladımız...
- En az bir o kadar daha, hakkı olup ta çağrılmayan var...

- Haa aklıma gelmişken söylemiş olayım, ileride Türk Futbol Tarihi’nin “Yetiştiricilik Bölümü” şöyle yazılacak ;

- Türk Futbolu’nda Yerli Oyuncu Yetiştirme Hareketi ;
- 1990’lı yıllarda Serpil Hamdi Tüzün ve Gündüz Tekin Onay gibi, Yetiştirici Teknik Adam şahsiyetleri üzerinden saman alevi gibi parıltılar göstermiş,
- 2008’de Hasan Doğan’ın TFF Başkanı olmasıyla, ulusal bir heyecan yakalanmıştır.
- 10 yıllık süreçte “Don Kişot” yönetici Seyit Mehmet Özkan ve unutulmaz Yarışmacı Teknik Adam Fatih Terim gibi isimlerin hamleleri, öncü hareketler olmaktan öteye geçememiştir.

- Sonraki 10 yılda “Dinsizin hakkından imansız gelir!..” atasözünden esinlenilerek, “Ya Herru, Ya Merru” hamlesi ile Türk Futbolu tam bir kaosun içine girmiş, ülke herkesin cirit attığı karışık bir dönemin içinden geçmiştir.
- Kimin kime neden hizmet ettiği belli olmayan 36 kardeşli bu Fetret Devri sonunda yöneticiler, “..
Lan Oğlum bu işin sonu yok..” deyip,
2030 yılında yapılan “Türk Futbolu’nda Öz’e Dönüş Kongresi” ile yepyeni bir sayfa açılmıştır.
- Şimdi gelinen 2050 yılı itibariyle, ülkemizden yetişen profesyonel futbolcular dünyanın 36 ülkesinde top koşturur ve ülkemize döviz kazandırır duruma gelinmiştir...

Esen kalın,

Seyit Mehmet ÖZKAN
Alınordu Arması Yediemini