MEHMET DEDEM ÇANAKKALE ŞEHİDİ
BAŞKANIMIZ Seyit Mehmet Özkan, neden "Gerçek Profesyonel Futbolcular" yetiştirmek için neden "Bu toprakların çocuklarına" güvendiğini anlattı.
Çarşamba, 18 Mart 2015
BİR KILICIN HİKAYESİ.. MEHMET DEDEM ÇANAKKALE ŞEHİDİ.. 18 Mart 2015

- Dan dana dan dan.. Dan danaa dan dan..
Camilerin minarelerinden gelen sabah namazı ezan sesleriyle birlikte Bayramyeri tarafından,
epey aşağılardan belli belirsiz davul sesleri geliyor ..

- Dan dan dan dan .. Dan dana dan dan.. Dana danaa dan dan..
Leyla hanım, beşe on kalaslardan yapılmış tahta kapıyı açıyor kocasına..  
- Hoş geldin bey..
- Sağol Leyla, hayırlı sabahlar..

Mehmet Efendi, Kahveci .. Geceleri kumar oynatıyor kahvesinde..
Eşrefpaşa’da bir o var, bir de Düzyollar .. 
Sabah ezanından önce kahveyi kapatıyor, hemen aşağıda olan evinin yolunu tutuyor..
Genelde gündüzleri uyuyor, geceleri çalışıyor.. 
Belinden kaması eksik olmayan, ufak tefek ama geçimsiz, şirret, külhanbeyi bir adam..
Yani tam bir Eşrefpaşalı, hem de Tatarlarından ..
Karısı Leyla ve akrabalarıyla birlikte, Şumnu’dan göçmüşler İzmir’e..
Hepsi Şumnu Tatarlarından.. 
Ruslara karşı kaybedilen ‘93 Harbi (1878), Balkanlardaki Türk egemenliğinin sonu olmuştu !
Plevne Kalesi düştükten sonra Bulgar’ın mezalimi had safhaya ulaşmıştı. 
İşte Mehmet Efendi ile Leyla hanım, acılarla dolu 45 yıl sürecek olan, Türklerin Balkanlardan göç serüveninin ilk muhacirlerindendiler .. 

Leyla hanım, Eşrefpaşa’da namlı Çıkıkçı Leyla hanım.. Atalarından miras olan Şaman yeteneklerini devam ettiriyor.. Kırıkları kaynatıyor, 
çıkıkları yerine oturtuyor, ilaç yapıyor, ateşlenen yeni doğan bebeklerin ateşini alıyor..

Tatar soyundan olduğu için, o da kocası gibi sert mizaçlı bir kadın..
Aslında Aile’yi çekip çeviren o.. Sert ama kocasına da bir o kadar kol kanat geren bir eş..

Eski dönemlerde akrabalıkların dışında, ahiretlik, kan kardeşliği gibi akraba mertebesinde bir takım bağlılıklar da vardı 
..
Mehmet ile Yahya ayni mahallede birlikte büyümüşlerdi .. Yahya ile Leyla hanım kardeş çocukları idiler..
Küçücükten birbirlerinin Aret kardeşi olmuşlardı. Mehmet ne kadar haylaz ise, Yahya da o kadar sessiz sakin bir çocuk idi..
Yahya her zaman Mehmet’in kanatları altında idi ama Mehmet yüzünden başlarının derde girdiği zamanlar da oluyordu ..
Gel zaman git zaman, Mehmet kahvecilikte yol tutturmuş iken, Yahya seyyar manavlık ile ailesinin geçimini sağlamaktaydı ..
Küçüklüklerinde yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen bu iki delikanlı, yetişkin yaşlarda nerdeyse günde bir defa birbirlerini ancak görür olmuşlardı ..
O da sabah ezanı vakitleri ..
Sabah ezanı ile birlikte, Yahya emektar eşeğini kapıya çıkarır, semerleri yüklemeye koyulurdu..
Tam o sıralarda da, kahvehanesini kapatıp, evine dönmekte olan Aretliği Mehmet ile karşılaşırdı.. 

- Hayırlı sabahlar Yahya , hayırlı işler olsun ..
- Sağol Memet kardeşim, nasıldı işler? Bi vukuat yok de mi ?
- Yok Aretlik, sen içini rahat tut, biz acı patlıcanız, bize kırağı çalmaz. Hadi sana hayırlı işler .. 
- Sağol kardeşim, sana da Allah rahatlık versin ..
Tam o sırada, kocası eve gelmeden uyumayan Leyla hanım kapıyı açar, kocasına hoş geldin derken, Yahya kardeşine de hayırlı işler dilerdi.

İşte böyle günlerden bir gün, 1915’in serin bir Mayıs sabahı.. 
Yahya henüz çıkmamış, Mehmet işinden evine döner.. 
Davul sesleri Çimentepe’ye doğru yaklaşmaktadır.. 
Dan dana dan dan..Dan danaa dan dan.. Dan dan dan dan ..
- Memet efendi, su kabına sıcak su koydum,  gel ayaklarını biraz dinlendir.. 
- Leyla, aç kapıyı bi yahu .. Bu davul sesleri yaklaşıyor, ne ki acaba ? 
Leyla hanım kapıyı açar açmaz, hemen karşılarında oturan manav Yahya Efendi ve ailesini görür, hepsi sarmaş dolaş..
- Hayrola Şükrüye, neden ağlıyosunuz, ne ola ? 
- Seferberlik ilan edilmiş, Yahya gidiyor Leyla kardeşim !.. 
- ?
- Leyla n’olmuş, ne bu tantana ! 
- Meemet, aretliğin gidiyor, seferberlik ilan edilmiş,  Çanakkale’ye gidiyormuş ! 
- Ne diyon sen yahu Leyla !
- !
- Yahya kardeşim nereye böyle çıkının elinde!..
- Çanakkale’de savaş kızışmış Memet, seferberlik ilan oldu.. Hakkını helal et, aretlik kardeşim,
Vatan bizden hizmet bekler..
- Kardeşim dur hele böyle alel acele !
- Davulun sesi çok yaklaştı Memet, hakkını helal et .. 
- Yahya sen benim ahiret kardeşimsin, ben seni bırakır mıyım sanıyon ! 
- Allah Allaaahh fesüphanallah ! Leyla hazırla benim çıkınımı , ben de gidiyom !..

Önde bir tellal, iki yanında davulcular , arkada bir sürü erkek, genci yaşlısı .. Ellerde meşaleler .. 
- Dan danaaa dan dan ..
- Seferberlik ilan oldu ! Haydin seferberliğeeee , düşün peşimizeeee …
- Dana danaaa dan dan .. 
- Düşman Çanakkale’de, burnumuzun dibinde .. Haydin seferberliğeeeee ..  
Çanakkale Savaşı sırasında yayınlanan seferberlik afişi, 1915.

Gidiş o gidiş .. Gelibolu Yarımadası .. Tarihin belki de en asil savaşı ..
8 ayda her iki taraftan toplam ölen ya da kaybolan insan sayısı  500.000 civarında !..
İçlerinden bir tanesi de Kahveci Tatar Mehmet Efendi ..
Şehitlik mertebesine ulaşmış bir Büyük Dedemiz var bizim .. 

Çıkıkçı Leyla hanım sabahları tatar böreği yaparak, gündüzleri de dikiş dikerek ailesini geçindirir..
Kocasının yolunu dört gözle bekler durur ..
Bir gün 1915 Aralık ayının sonlarına doğru, Yahya çıkar gelir..
Gazi olmuştur Yahya, göğsünde gururla taşıdığı madalyası, eski hırkalarının üzerinde bir yıldız gibi parlamaktadır.
- Hoş geldin Yahya kardeş, Memet ? 
- Leyla kardeşim, Memet kollarımda son nefesini verdi, ne mutlu ona ki şehitlik mertebesine ulaştı ..
- Öyle mi Yahya ! 
- Bak size onun son kullandığı kılıcı getirdim. 
- Sağol Yahya !.. 

Çıkıkçı Leyla kılıcı alıp evinin kapısına doğru yönelirken, sanki acı bir haber almamış gibi, başı dik yürür, evine girer.
Tam 40 yıl sürecek olan Dul Kadın hayatına başlar .. Evlatlarını büyütür, gözetir, evlendirir.. 

O çıkıkçı Leyla Hanım, tam 20 yıl sonra 1935’te Soyadı Kanunu çıktığında, benim soyadım “Şengarip” olacak, der !  
Kızı Habibe, kocası inşaat kalfası İbrahim Efendi’nin, Kırşehir’deki Ailesinin aldığı Özkan soyadını kullanacaktır.
Evet, tek kalmıştır, garip kalmıştır genç yaşta ama şehit karısıdır. Hüzünlü değil, şen olması gerekmektedir.. 
Bu yüzden o Leyla Şengarip’tir..

Mehmet Dedemiz de Çanakkale’de Şehit olma mertebesine erişmiş ve Bu Cennet Toprakları bize emanet eden Atamız.. 

Evet Şehit Mehmet Dedem,
bize de Hak vaki olduğunda inşallah öbür tarafta karşılaşır, bol bol söyleşiriz. 
Evet Şehit Mehmet Dedem,
Dost, düşman tüm Alem şunu iyi bilsin ki ;
Bir gün bu topraklar yine işgal edilmeye kalkılsa,
Seyit Mehmet torunun ilk gideceklerden biridir, aynen senin yaptığın gibi.