ALFA OYUNCULARIMIZIN VELİLERİNE...
Benim Birinci Görevim.. 6,5 yıl önce emanet aldığım Altınordu Arması’nı korumak, kollamak ve gelecek nesillere iyi bir durumda devretmektir..
Pazartesi, 07 Ocak 2019

Altınordu Futbol Akademisi’nde “Profesyonel Futbolculuk Mesleği Eğitimi” almakta alan 
Oyuncularımızın çok kıymetli Velileri,

Merhaba, yeni yılınız kutlu olsun..
Yeni yılın ilk yazısını sizlere ayırdım.. Çünkü sizlerle 10 yıllık bir süreçte birlikte oluyoruz.. Teşbihte hata olmaz, akraba gibiyiz.. 
• Başlarken bazı tespitler yapalım ;
1. İnsanoğlu fanidir.. Yani bir gün dünyamızı değiştireceğimizi hepimiz biliyoruz..
2. İnsanoğlu nankördür.. Doymak bilmez, ne versen yetmez, daha çok, daha çok ister.. 
3. İnsanoğlu acelecidir.. Sabır kelimesini hiç sevmez, her şeye bir an önce kavuşmak ister.. 
4. İnsanoğlu’nun “erkek” versiyonu “Sonuç Odaklı”dır.. Süreç falan onu ilgilendirmez, işi bir an önce bitirmek ister.. 
5. İnsanoğlu’nun bir Kafa Kağıdı Yaşı, bir de Mental Yaşı vardır..

Ben “İnsanoğlu”nun erkek versiyonunun, kafa kağıdına göre, 64 yaşındaki bir örneğiyim.. 
Bu yukarıda yazılanları bizzat “yaşayarak” öğrendim.. 
Kafa kağıdıma göre 64 yaşımdayım, “Yaşamak” nedir, artık BİLİYORUM..
Ama İnsanoğlu’nun bir de “Mental Yaşı” var.. 
Ben ömrümüzdeki her 10 yılın ayrı bir “Gelişim/Değişim” süreci olduğunu düşünüyorum.. 
0 ila 20 arası   > Bebeklik
20 ila 30 arası > Çocukluk 
30 ila 40 arası > Ergenlik
40 ila 50 arası > Gençlik
50 ila 60 arası > Yetişkinlik 
60 ila 70 arası > Olgunluk
70 ila 80 arası > Yaşlılık
80’den sonrası > Bilgelik
Kafa kağıdında 60’lı yaşları gösteren, mental yaş olarak Ergenlik dönemini yaşayanlar gördüm..
Kafa kağıdında 30’lu yaşlarda olan, ancak mental yaş olarak Yetişkinlik döneminde olanları gördüm.. 
Bunlar istisnalar.. İstisnalar kaideyi bozmaz.. 

Hz. Mevlana’nın ünlü Sözü “Hamdım, Piştim, Yandım”a göre sınıflandırmak gerekirse;
0 ila 39 arası   > Hamdım.. 
40 ila 69 arası > Piştim..
70’ten sonrası > Yandım.. 

6. Ben Altınordu'nun “Büyük Abi”siyim.. 
Ben kendime “Başkan” dedirtmiyorum. Bana sadece hayatımı adadığım sporcularımız “başkanım” diyebilirler.. 
Çünkü bizim geleneğimizde “İkinci Babamız” gibi bir unvan yok.. 
Sporcularımızın dışında kalan herkesin bana, resmi konumlarda Mehmet Bey, resmiyetin dışında ise, örneğin küçüklerimin Memet Abi demesini isterim.. 
İnsanoğlu eşittir kardeşim.. Son tahlilde hepimiz kardeşiz.. Kimse kimseden üstün falan değildir..
Zenginlik çok görece bir kavramdır.. Kimin zengin olduğu konusundaki görüşünüz, sizin mental yaşınızı da ele verir..
Ben çok parası olan “Yalnızlar” gördüm.. Ama havada bulup karada yiyen “bir kahkaha bir pirzola” şeklinde yaşayan “kalabalıklar” da gördüm.. 
Ben “kalabalıklar”dan yanayım.. 
Çünkü BİLİYORUM Kİ herkes bir gün dünyasını değiştirecektir, bu dünya kimseye kalmayacaktır, o kadar, gerisi palavra.. 
Ama şu “bokuyla kavga edenler” var ya.. Halen mental olarak çocukluk dönemini bir türlü aşamayanlar var ya.. Bıktım, usandım Vallahi!.. 

7. Benim Birinci Görevim.. 
6,5 yıl önce emanet aldığım Altınordu Arması’nı korumak, kollamak ve gelecek nesillere iyi bir durumda devretmektir..
Bu nedenle, resmi yazışmaların dışında, unvan olarak “Altınordu Arması Yediemini” terimini kullanıyorum ve bu terimi çok seviyorum..  

8. Son tespitimiz ;
Çocuk sizin, Sporcu bizim.. 

Sizler canlarınızı, evlatlarınızı bize emanet ettiniz, ediyorsunuz..
Neden ?
Profesyonel Futbolculuk Mesleği”’ni öğrensinler diye..
Yani biz ne oluyoruz? > Meslek öğreten bir Kurum oluyoruz..
Siz bizi normal bir kulüp olarak görürseniz, ayrı düşeriz !.. 
Biz bir “Okul”uz, bir “Eğitim Yuvası”yız.. 
• Adımız : Altınordu Futbol Akademisi – ALFA 

Sizin bu oyuna bakış açınız ile bizimki arasında dağlar kadar fark var !.. 
Siz “Veliler” olarak, genellikle sadece kendi çocuklarınızın maçlarını izleyip, gidiyorsunuz.. Yılda 15-20 maç.. 
Hep yenmek istiyorsunuz, hep çocuğum oynasın istiyorsunuz, hep çocuğum gol atsın istiyorsunuz.. 
Siz takım gol atınca, ayağa kalkıp, acaba bizim oğlan mı attı diye bakarken, biz gol atan oyuncumuzun asist yapan arkadaşına doğru mu.., 
Ya da tribünde oturmakta olan (küçük yaşlarda) annesine veya (büyük yaşlarda) kız arkadaşına doğru koşup koşmadığına bakıyoruz.. 

Siz takım gol atınca ayağa kalkıp alkışlarken, biz bir yandan yedek kulübesine bakıyor, “Takım Olgusu” hakkında fikir sahibi olmaya çalışıyoruz..
Bizim her 1 dakikamız çok kıymetli.. Çünkü bu meslekte ortalama 23-25 yaşta para kazanmaya başlanır, 35 te biter.. Sadece 10-12 yıl.. 
Konsantrasyonumuz üst düzeyde “mesleğe” olmalı, sidik yarıştırmaya değil.. 

İşimiz gereği, bizim ise hayatımız maç ve antrenman izlemekle geçiyor.. 
Biz yılda toplam 600’den fazla maç yapıyoruz ve izliyoruz.. Bugün yeneriz, yarın yeniliriz.. 
Sonuç değil, “Süreç” önemli.. Çocuklar gelişiyorlar mı, gelişmiyorlar mı? 
Gelişmiş Futbol Eğitimi antrenmanlarımızda öğretilenleri sahada yapıyorlar mı, yapmıyorlar mı, yapamıyorlar mı? 
Oyun görüşleri, pozisyon alışları gelişiyor mu, gelişmiyor mu? 
İyi bir takım oyunu ortaya koymadan son dakikada atılan golle yenmek, bizim kaygılı görüşlerimizi değiştirmez, o haftayı kayıp olarak değerlendirir, üstüne gideriz..
Ama sahada iyi bir takım oyunu ortaya koyarak, sahadan gol atamadan çıkmak da var, bazen oluyor, ne yapsan girmiyor, o haftayı pozitif olarak değerlendiririz.. 

Çünkü bizim işimiz “Profesyonel Futbolcu Yetiştiriciliği”.. 
Malzememiz Çocuk, yani İnsanoğlu.. 
İnsan yetiştirmek, dünyanın en zor işi..

Ben bu işin bir jenerasyonda, yani 20-25 yılda halledilemeyeceğini içime sindirdim, hazmettim..
Bu işle ilgilenirken “Sonuç Odaklı” olarak yaşanamayacağını ve “Egolardan Sıyrılmadan” yapılamayacağını BİLİYORUM
Yani plan, program yaptık, işi sürece bağladık, acelemiz yok..

Ama görüyorum ki, sizlerin aceleniz var!.. 
Sonuç Odaklı” veliler lütfen maçlara gelmesinler, bizim öncelikli işimiz yenmek/yenilmek değil, sporcularımızın her hafta gelişimi.. 
Egolarına hakim olamayacağını düşünen” veliler de olabilir, ben haksızlığa gelemiyorum, dayanamıyorum diyenler de lütfen maçlara gelmesinler.. 

Biz çocuklarımıza her türlü ortamda sağ duyularından kopmadan, oyuna odaklanmalarını öğretiyoruz.. 

İsterseniz size de “Öfke Kontrolü” ve “Stresle Baş Etme” eğitimleri verdirebiliriz..
Ama n’olursunuz bizim armamıza ve misyonumuza zarar verecek davranışlardan uzak durun.. 
 
Altınordu Arması altında çalışan/yaşayan/hisseden her bir birey için ;
ÖNCE > İyi Birey , İyi Vatandaş 
SONRA > İyi Futbolcu gelir.. 

Başka kulüplerin sporcularının veya personelinin veya taraftarının veya yöneticisinin yaptıkları tahrik edici davranışlar mazeret olamaz !.. 
Bizim yolumuz “İYİ” olanların yoludur.. 

Bu yazımdan sonra, tüm sevgili akrabalarım velilerimize sesleniyorum ;
• Evlatlarınızın maçlarını “sinema” izler gibi izleyecekseniz, başımızın üzerinde yeriniz var.. 

Keyfiyeti bilgilerinize sunarım..

Seyit Mehmet ÖZKAN
Altınordu Arması Yediemini