/ Haber / Genel / SÜLEYMAN FERİT ECZACIBAŞI’NI RAHMET VE ÖZLEMLE ANIYORUZ

SÜLEYMAN FERİT ECZACIBAŞI’NI RAHMET VE ÖZLEMLE ANIYORUZ

Altınordumuzun isim babası ve kurucu başkanı Süleyman Ferit Eczacıbaşı'nı ölümünün 51. yılında saygı, rahmet ve özlemle anıyoruz.


SÜLEYMAN FERİT ECZACIBAŞI KİMDİR ?

1875 yılında doğan Süleyman Ferit Bey, Türkiye’de hazır ilaç ve kozmetik üretimini başlatan ilk eczacılardandır.
1904’te İstanbul Tıp Fakültesi’ne bağlı Eczacılık Yüksek Okulu’nu bitirerek, aynı yıl İzmir Guraba Hastanesi’nde “ikinci eczacı” olarak çalışmaya başladı, iki yıl sonra da başeczacılık görevine getirildi. Hastanenin ecza laboratuvarını çağdaş anlayışla yeniden örgütleme çabalarına karşılık, 1909’da İzmir İl Genel Meclisi kararıyla kendisine yaşam boyu “eczacıbaşı” unvanı verilen ve sonradan bu unvanı soyadı olarak benimseyen Süleyman Ferit, ertesi yıl serbest çalışmayı seçmesine karşın hastanedeki görevini de yıllarca gönüllü olarak sürdürdü. Süleyman Ferit, Türkiye’de geleneksel eczacılığın son temsilcileri ile Türk ilaç sanayiinin doğuşunu hazırlayacak ilk eczacılar kuşağı arasında yer aldı. Balkan ve I. Dünya Savaşı yıllarında görevlendirildiği askeri hastanelerde kolera ve tifüs salgınlarına karşı yoğun bir savaş verdi ve Cumhuriyet sonrası dönemde uzun yıllar İzmir’in yerel yönetim kuramlarında görev aldı.

ALTINORDUMUZUN İSİM BABASI

Kulübümüzün kurucuları Süleyman Ferit Bey (Eczacıbaşı), Ahmet Şerafettin Bey, Kemal Kamil Bey (Aktaş), Edip Berkant Bey, Eczacı Sermet Bey, Numanzade Ali Rıza Bey, Muallim Mehmet Rıza Bey, Doktor Hacı Hasanzade Ethem Bey, Katip Selami Bey, Cerrah Necipzade Ali Bey ve Eczacı Rıza Bey'dir. Türkiye Cumhuriyeti'nun kurulmasının ardından Kurtuluş Savaşı nedeniyle duran spor faaliyetleri yeniden canlanmış, Karşıyaka (1912) ve Altay'ın (1914) yanına Eşrefpaşa'da Altınay, Mısırlı Caddesi'nde (Şimdiki Hatay Caddesi) ise Sakarya kulüpleri eklenmişti. İzmir'in en köklü ailelerinin bulunduğu Basmane-Tilkilik-Namazgâh semtlerinde ise herhangi bir spor kulübü kurulamamıştı. Semt gençlerinden Mustafa (Balöz), Hüseyin (Yurdakul) ve Mehmet Hancıoğlu’nun (Hoca Mehmet) girişimleri ve semt sakinlerinden Doktor Hacı Hasanzade Ethem Bey aracılığıyla bu bölgede de bir spor kulübü kurulması fikri, Ragıp Paşa Kıraathanesi'nde toplanan semtin diğer büyüklerine anlatıldı. Herkesin hemfikir olması üzerine konu Hacı Hasanzade Ethem ve Doktor Cevdet Fuat Beyler tarafından Süleyman Ferit Bey’e de anlatıldı. Süleyman Ferit Bey, Tilkilik-Hatuniye-Namazgah ve İkiçeşmelik semtlerinin yabancısı değildi. Köklü İzmirlilerin oturduğu bu semtleri ve insanlarını iyi tanıyor, içlerinde Kuvayi Milliye yıllarında kader birliği yaptığı insanların olduğunu biliyordu. Arkadaşlarına hemen bu işin yapılması gerektiğini anlattı ve ardından da Vilayet Mektubi Kalemi'nden cemiyet nizamnamesi örneğini sağlayarak çalışmalarına başladı.

ALTINORDU İSMİNİN BULUNMASI

En önemli adım, kulübün ismiydi... Hemen her gün, isim üzerinde önemli tartışmalar yapıldı. Düşman denize dökülmüş, vatan kurtulmuş, kahraman ordumuz büyük bir zafer kazanmıştı. İşte bu muhteşem tabloya yakışır bir isim aranıyordu. İlk akla gelen Zafer, Hilal ve Kurtuluş isimleri üzerinde duruldu. Her toplantıda başka isimler masaya yatırılıyordu. Bunlar arasında Göktürk ve Sakatürk isimleri ağırlık kazanmaya başlamıştı. Toplantıda bulunanlardan Muallim Mehmet Rıza Bey, Göktürk isminde ısrar ediyordu. Toplantıyı idare eden Süleyman Ferit Bey (Eczacıbaşı), “Ben de bir Türk ismi buldum, Yine büyük bir Türk İmparatorluğu olan Altınordu ismini kulübün adı yapalım” fikrini ortaya attı. Ve bu teklif hiç itirazsız kabul edilerek kulübün ismi Altınordu olarak kabul edildi. Süleyman Ferit Bey ise Altınordu’nun hem isim babası, hem de kurucu başkanı oldu.